Yazarlar / Ali Yavuz HACIMUSTAFAOĞLU


EĞİTİMDE AYKIRI HEDEFLER

Bir ülkenin her alanındaki kültürünün belirleyicisi eğitim sistemi ile mümkün olmaktadır.

Eğitimsiz bir toplumun cahillikten, bilinçsizlikten ve maksatlı olmaktan başka bir özelliği olmadığı için eğitim önemlidir.

Türkiye tarihine baktığımızda ara ara kaliteli eğitim ve öğretim verilmiş, karşılığı da uzun yıllar yaşayan devletler olarak tarihe iz bırakmıştır.

Eğitim yapısı bozulunca da aynı ölçüde sorunlu, maksatlı, milli değerlerinden yoksun bilinçsiz bir toplum meydana gelmiştir.

İzleri taa günümüze kadar süren eğitim sistemine bakınca; her gelen yetkilinin yeni modellerle, yeni bir eğitim öğretim sistemi ile geldiğini görmekteyiz. Günün sonunda sükseli cümlelerle anlatılan, tüm ülkeye büyük bir başarı örneği olacak şekilde yansıtılan sistemlerin yılını doldurmadan tasfiye edildiğine hepimiz şahit oluyoruz.

Peki,

Tüm bu değişimleri bir analiz etmek hakkımız değil midir?

Millet olarak bu soruyu kendimize sormak yerine “yöneticilerimiz daha iyisini bilir” demeye devam mı edeceğiz?

AYKIRI HEDEFLERİN SONU ÇÖZÜMSÜZLÜKTÜR

Tüm bu yanlışlara rağmen, yeni Milli Eğitim Bakanı yaz tatil sürelerini 2 hafta kısaltıp, kasım ve nisan aylarında birer haftalık ara tatillerle yeni bir motivasyon sağlamayı hedeflemektedir.

Önce insanca bir düşünmek gerekir. Bizim eğitim sisteminin temel sorunu tatil süresi midir?

Velev ki öğretmenler çok yoruluyor ve biraz daha dinç olmaları için ara tatili gerekli gören yöneticiler olabilir.

Bu tip gereksiz ve gerçeksiz uygulamaların müspet bir eğitimi sistemi ile hiçbir bağdaşır yanı olmadığını anlamayanlara anlatmak, bu milletin asli görevidir. Eğer ki millet, bu görevini de diğerlerinde olduğu gibi “ sen daha iyi bilirsin emmi” tarzında değerlendirecekse o zaman okullara harcanan zamanın boşuna olduğunu söylemek zorundayız.

KİŞİLİK EĞİTİMİ UYGULAMALI ÖĞRETİM İLE OLUR

Ne yapacağız?

Türkiye’nin çocuklarının geleceğe güvenli ve başarılı olarak yetiştirmek istiyorsak, bu milletin ortak hedefi olmalıdır. Millet, bu ülkenin tüm çocuklarının kişiliklerini şahsiyetleriyle ortaya koymaları için dertlenmelidir. Çocukların gelişimini asla kendi sorumluğundan çıkarıp yabancıların kontrolüne vermemelidir.

Türkiyemizin nadide çocuklarının öncelikle kişiliklerini medeni cesaretle ortaya koyacak bir önemle yetiştirilmeleri şarttır.

Her çocuğun, yeteneği güvenle ve özenle tespit edilip, ona göre uygulamalı ve kısa saatler ile kendilerini geliştirmelerine imkan sağlanmalıdır.

Bir çocuğun sabahtan akşama kadar, klasikleşmiş ve hayatına hiçbir katkısı olmayacak bilgiler için okul sıralarında bekletilmesinden daha büyük basiretsizlik olamaz.

Her çocuğun, ilkokuldan başlamak üzere; hayata geniş bir çerçeveden bakmayı öğrenmesi, ailelerin ve büyüklerin varlığından kendini güvende hissetmesi gerekmektedir.

Çocukların, yeteneğine uygun mesleklerle ilgili temel bilgileri, milli bir inançla okullardan öğrenme imkanına kavuşması, yetkililerin ve milletin sorumluluğundadır.

Ayrıca eğitimin kanayan yarası olan özel okul-devlet okulu farklılıkları kesinlikle kaldırılmalıdır.

Gerçek bir eğitim sistemi parayla satılamayacağı için özel okulların lüks binaları, devletin yönetiminde çağdaş ve milli bir eğitim politikası ile yenilenmelidir.

Bilimsel, inançlı ve manevi değerleri olan bir eğitim-öğretim anlayışı ile şahsiyetli ve şerefli bir milleti oluşturmak için, toplumun alması gereken temel önlem; bu sorumluluktur.


1 0

aliyavuz@esastravel.com

Diğer Yazıları